10 Mayıs 2013 Cuma



Beşiktaş'ta özel yaşantısıyla sürekli gündeme gelen Manuel fernandes sezon sonu kesin olarak takımda tutulacak fakat önümüzdeki sezondan itibaren geçerli olacak yeni disiplin kararlarıyla saha dışında adeta nefes alamayacak.

Beşiktaş'ın Portekizli yıldızı Manuel fernandes sahada ki performansı kadar, saha dışında ki özel yaşamıyla da gündemden düşmüyor.

Son olarak hakkında ortaya atılan, iki kadını darp ettiği yönündeki iddialar ortalığı karıştırırken, Beşiktaş Teknik direktörü Aybaba ve başkan Orman yaşananlar karşısında çeşitli yorumlarda bulunmuştu.

Samet Aybaba yıldızının bir türlü barışmadığı Fernandes'e herhangi bir ceza yaptırımı uygulanmayacağını söylerken, Başkan Fikret Orman önümüzdeki sezondan itibaren, bu tür olayların önüne geçebilmek için aparğır para cezaları yönünde kararlar alacaklarını söyledi.

Öte yandan son günlerde medyada sezon sonu gönderileceği yazılan, Fernandes'in Teknik Direktör'den bağımsız, kesin olarak takımda tutulacağı da öğrenildi.

9 Mayıs 2013 Perşembe

Beşiktaş

Sırbistan çıkarması resmen başlıyor

Sırbistan Milli Takımı'nın maçlarını izleten samet Aybaba, 2 oyuncu hakkında olumlu rapor aldı. Luka Milivojevic ve Nikola Maksimovic için Aybaba'nın raporuyla birlikte girişimlere başlanacak.

Samet Aybaba, dün yapılan antrenmanda Kızılyıldız forması giyen yıldız oyuncuyla ilgilendiklerini, bu transfer için gerekli girişimleri lig bitiminde yapacaklarını ifade etti. Kartal’ın hedefindeki diğer isim de Milivojevic’le aynı takımda forma giyen Nikola Maksimovic. Kızılyıldız’da oynayan ve geleceğin yıldızları arasında gösterilen bu iki oyuncu, samet Aybaba’nın raporu doğrultusunda kadroya dahil edilmesi planlanan isimler. 22 yaşındaki Milivojevic, sağ ayağını çok iyi kullanabilen bir isim. Orta sahada ve forvet arkasında oynayan genç oyuncu, 26 haftası geride kalan Sırbistan Ligi’nde 23 maçta forma giydi ve takımı adına 6 gole imza attı. Bu oyuncunun Kızılyıldız’la 2015 yılına kadar sözleşmesi bulunuyor. Siyah-Beyazlılar transferi, futbolcunun alacağı parayla birlikte 3 milyon Euro’ya bitirebilir.

Escude’nin yerine

Sevilla’dan transfer edilen Fransız oyuncu Julien Escude’den istediği verimi alamayan Beşiktaş, savunmayı da Maksimovic’le güçlendirmek istiyor. 1.93 boyunda olan 21 yaşındaki oyuncu, milli takımda da oynuyor. Genç oyuncu özellikle hava toplarında çok etkili. Aybaba, bu iki oyuncuyu transfer komitesine izletip olumlu rapor aldı. Kartal’ın çalıştırıcısı, hedefteki oyuncuları son bir kez de kendisi izleyip, son kararı verecek.

8 Mayıs 2013 Çarşamba

Kara Kartal, Jozy altidore ve Samuel holmen için düğmeye bastı.

Bu sezon gol yollarında sıkıntı yaşayan Beşiktaş, rotasını Hollanda'ya çevirdi. Siyah-beyazlılar, Amerikalı Jozy Altidore'u kadrosuna katmaya çalışıyor. Bu sezon Alkmaar'da harika bir performans sergileyen Amerikalı, 40 maçta 30 gol kaydetti. Ligde 32 maçta 23 gol ve 5 asistle yıldızlaşan Altidore'un bonservisinin 3.5 milyon euro olduğu öğrenildi. 23 yaşındaki golcü oyuncu, Bursa'da kiralık olarak oynamıştı.

HOLMEN TAMAM

Beşiktaş, İBB'nin İsveçli yıldızı Samuel holmen ile her konuda anlaşmaya vardı. Futbol komitesi üyesi Deniz Atalay, 29 yaşındaki oyuncu için "Holmen, İBB ile sezon sonunda sözleşmesi biten bir futbolcu. Bize gelmek istiyor. Bugün gitsek holmen ile anlaşırız. Ama hocamızın sezon sonu istediği oyuncular arasında holmen var mı, yok mu; önemli olan bu. Sezon sonunda eğer hocamız isterse alırız" yorumunu yaptı.

Barış Akarsu Efsane



29 Haziran 1979 da Zonguldak’ta dünyaya gelir. Annesi Hatice Hanım ve Babası Selahattin Bey’dir.

İlk, orta, lise eğitimini küçük yaşlarda yerleştikleri Amasra’da tamamlar. Lisedeyken yelken sporuna gönül verir ve bu sporu Amasra Yelken Klübü’nde profesyonel olarak yapmaya karar verir.

Müziğe ilgisi küçük yaşlarda başlar. İlkokuldayken elinde blok flüt sokakta dolaştığını söyler. Ama esas müzikle tanışması Amasra’ya gelen müzisyenlerden etkilenerek çalmayı öğrendiği klavye gitar ve mızıkası iledir. Evlerinde Ruhi Su, Cem Karaca sürekli dinlenen sanatçılardır. Barış Akarsu, o dönemlerde dinlemeye başladığı 70′lerin 80′lerin rock, hard rock ve heavy metal grup ve sanatçılarını hala dinlemeye devam eder.

Antalya’da animatörlük ve müzisyenlikten sonra Karadeniz Ereğlisi’ne gelerek burada 4 yıl boyunca çesitli barlarda, yerel televizyon ve radyolarda programlar yapar. Bu dönemde televizyonda gördüğü Akademi Türkiye yarışmasının tanıtım reklamları dikkatini çeker ve bu yarışmaya katılır.

2004 Temmuzda Akademi Türkiye Yarışmasını 1. olarak tamamlar. Yarışmadan sonra uzun süredir gelmeyi ve yaşamayı düşündüğü İstanbul’a yerleşir ve müzik çalışmalarına burada devam eder. Akademi Türkiye Yarışmasından hemen sonra yurdun dört bir yanında sayısı 100′ü geçen çesitli konserler verir.

14 Ocak 2005′te Seyhan Müzik’ten Sedar Öztop’un prodüktörlüğü ile yaptığı ilk albümü Islak Islak’ı piyasaya çıkarır. Bu albümden aynı yıl içerisinde Islak Islak, Kimdir O ve Amasra parçalarına klip çeker ve bunlar televizyonlarda müzik kanallarında yayınlanır.

17 Ağustos 2006 da Seyhan Müzik etiketli aranjör ve yönetmenliğini Ayhan Onurtaş,Ergin Altınel ve Ercüneyt Özdemir in yaptığı “Düşmeden Bulutlara Koşmak Gerek” isimli ikinci albümü çıkardı. İlk klip parçasını da albümün ilk parçası olan “Vurdum en dibe kadar” isimli çıkış parçasına çekti.

2006 yazında başladığı “Yalancı Yarim” dizisi ile gönüllere taht kurdu. Oynadığı “Tarık” karakteriyle müzisyenliğinin yanında oyunculuktada iddialı olduğunu gösterdi.

2007 Kral Tv Video Müzik Ödüllerinden En iyi Rock Sanatçısı Ödülünü aldı. Ayrıca Barış Akarsu, USDER tarafından “sosyal kalnma ve dayanışmaya verdikleri öneme göre” verilen ödüllerde “Rock Dalında En İyi Şarkıcı Ödülü’nü” , FUTURE dergisinin “Yılın En Sevilen Rock Sanatçısı Ödülü’nü” ve “CEM KARACA Özel Ödülü’nü” aldı.

Ve Bodrum’da geçirdiği trafik kazası sonucu 6 günlük uzun bekleyişin ardından komadan çıkamayarak 4 temmuz 2007 gecesi  hayatını kaybetti..


Alexandra Stan 10 Haziran 1989 yılında Karadeniz kıyısındaki, Köstence’de doğdu.Köstence Romanyanın Dobruca bölgesinde en büyük liman şehridir.Romanyada bulunan TRAJAN lisesinde okudu.Şu an “ANDREİ SAGUNA” Fakültesi’nde öğrenimini sürdürüyor.Alexandra genç yaşından itibaren ,kendi şarkılarını oluştururken diğer eserlere ve ezgilere özel bir ilgi gösterdi.

Alexandra Stan küçüklüğünden bu yana hep iyi bir şarkıcı olmayı düşünüyordu.Gün geldi müziği ve hayal dünyası değişti.Alexandra Stan ödüllü,müzikle ilgili yarışmalara katıldı.En son katıldığı festival 2009 yılında “MAMAJA MÜZİK FESTİVALİ” oldu.

Alexandra Stan çok hassas ve duyarlı bir ruha sahiptir.Mutlu ve yaşam dolu bir kişidir.MAAN STUDİO,Marcel PRODAN ve Andrei NEMİRSCHİ ekibi tarafından Alexandra STAN’a müzikte başarılı olmak ve kariyerini geliştirme konusunda yeni bir yol sağlandı.Alexandra ilk single çalışması olan “Lollipop” ile dünya çapında tanınarak ve herkesin güvenini kazanarak,müzikal bir başarı sağladı.

 Radyo istasyonlarında ve Romanya Tv kanallarında bu single çalışması ile büyük zirve yaptı.İkinci single çalışması Mr.Saxo Beat ile kendi rekorunu kırarak uluslar arası müzik kanallarında haftalarca zirvede kaldı.2011 yılında Fransadan geri bildirim aldı ve dünyaca tanınan bir müzik yıldızı oldu.Henüz yaşı genç ve gelişme çağında,yavaş yavaş bunu başarıyor.O şimdiki projelerinin yanı sıra yeni fikirler üretmek ve hayranlarına sunmak için çok çalışıyor.


Ünlüler

Arkadaşlar hergün 2 ünlü birisiniz hayatını paylaşmaya çalışıcam teşekkürler

:) Kapak söz :)


Kapak Sözler

Akıllı kişilerin en büyük talihsizliği, salakların abuk subukluklarıyla başa çıkmak zorunda olmalarıdır.

Ben rüzgarların adamıyım öfkelerimde büyük olur sevdalarımda seversem destan kızarsam katliam olur.

Edebim el vermez edepsizlik edene… Susmak en güzel cevap, edebi elden gidene.

Doğru zamanda gelen yanlış insana tanıdığın şansı, yanlış zamanda gelen doğru insana tanımadığın sürece üzülen hep sen olursun!

Çok talibim var diyenler; Sevinmeyin! Ucuz malın alıcısı çoktur.

Birimizde çıkıp “sen benden daha iyilerine layıksın” diyene “doğru ya, denk gelmedi işte, var mı bir tanıdık, ayarlasana” demedik ya, yazıklar olsun!

Özenen değil, özendiren olun! Alayına gitmeyin, kendinize gelin!

Aldığım karara saygı duymak yerine bana sırtını dönen kişinin, yüzünü görmeye bir daha ihtiyacım olmaz.

Varlığın öyle çok üzmüş ki! Yokluğuna üzülmüyorum artık.

Aslında insanlar seni hayal kırıklığına uğratmıyor. Sadece sen, yanlış insanlar üzerinde hayal kuruyorsun.

Bana ‘kötü kalplisin’ demiştin. Haklıydın.. Çünkü orada sen vardın
  
Eski sevgilim, marketten hıyar aldığımı görünce; Aynı sen dedi. Şimdilik yanıt vetmedim. Ama, elbet evde kaşar bitecek.

Bulamadım zannettiklerimiz değil midir, yanlış zamanlarda karşımıza çıkanlar.

Özleyeceğini bilsende o ritmi, bazen karantinaya alırsın kalbini.. Yorulmasın bir daha diye, yok sayarsın.

Sevgimin kıymetini bilmeyeni yokluğumla terbiye ederim..

Dünya nüfusu arttıkça, insan sayısı azalıyor.

Ben geldiğimde sen çoktan çıkmış olacaksın. Ve biz hiçbir zaman aynı Aşk’ta karşılaşamayacağız.

Aklımdan geçtin gittin, kimbilir yine kime gidiyordun.

Herkes doğru insanı bulmak ister, yanılmamak için. Oysa kimse uğraşmaz, doğru insan olmak için.

Buğulu camlardaki sözler gibisin; yani nefesim olmadan bir hiçsin..

Ne olurdu yani, Bir sene de insanlık moda olsa.

Kimileri gitmeyi bile beceremiyor… Ya anısı kalıyor, ya acısı…

Aşk nedir biliyormusun? Bir kız için dünyadaki bütün kızlardan vazgeçmek ve bundan zerre kadar pişmanlık duymamak.

Neden gittiğinle değilde, niçin dönmediğinle ilgileniyorsa bir insan, bencildir.

Kayıp zamanlarım var benim, ve kaybolan insanlarım. Bir zamanlar çok sevdiklerim, şimdiyse hatırlamakta güçlük çektiklerim.

Giderek terbiyesizleşiyorsan, hayatın ne mal olduğunu anlıyorsun demektir.

Seni geleceğime dahil etmek en büyük lüksümmüş meğer. Daha bugünüme ait olamamışken.

Yüksekten uçmanın bir önemi yok, yorulup ayağımın dibine düşeceksin.

Bayramlık alacağım, yastığımın altına koyacağım ve sabahı bekleyeceğim.. (-Niye çoğalsın diyemi?)

Eskiden uğruna dünyaları yakardım şinmdi bir kibrit bile çakmam.

Bazı insanlar hep ‘kaptan’ olurlar, söz konusu ‘dümen çevirmek’ olunca..

Hesabı olanlar sanmasın kapandı defterler. Tek tek yazıyorum her birini bir kenara. Iyi kötü, bir gün ödenecek bedeller.

Ey sevgili; Sen ölünce mezar taşına ‘Rahmetlinin bacakları ilk kez bir araya geldi’ sözünü mutlaka yazdıracağım.

Sorumluluk alamadığınız şeylerin, bir süre sonra sorumlusu olursunuz.

Kırgınlığım lunaparkta unutulmuş bir çocuğun nefreti kadar. Sorun atlı karıncalar değil. Arkamdan dönüp duran dönme dolaplar.

Arkamdan konuşanların hepsi arkamda takılmaya devam etsin.

Bu yazıyı okuyup begenenin yüzünden gülümseme kalbinden ALLAH sevgisi Evinde huzur sevdigi yanından eksik olmasın İNSALLAH..!

Sildim hayatımdan malları, önümüzdeki kolilere bakacağız.

Bana yol vermeyi düşünmeden önce… Sana verdigim yolda yürümeyi öğren…

Kendini beğenmiş insanları severim.. Hiç kimsenin beğenmediği bir şeyi beğenmek, Ayrıcalıktır..

80 yaşındaki neneme facebook veya twitter üyeliğin var mı? diye sordum. Yarın istek yollarım kabul et ismim Crazy Girl dedi. Hala şoktayım..
Almeida'yı sezon sonunda satmayı planlayan Beşiktaş, aradığı golcüyü belçika'da buldu. Anderlecht forması giyen Milan Jovanovic'le prensipte anlaşıldı. Bonservis bedeli olmayan Sırp futbolcuya yıllık 1,5 milyon Euro ödenecek.

Transfer için çalışmalarını sürdüren Siyah-Beyazlılar, 3 ayrı kola ayrılmış durumda. Fikret Orman’ın talimatıyla yurt içinde forma giyen isimlerle ayrı ayrı görüşülecek. Bunun yanı sıra Almanya, Avusturya gibi ülkelerdeki gurbetçi isimler Beşiktaş’a kazandırılacak. Ancak Orman’ın asıl hedefi Beşiktaş’a 6 yıldız oyuncu kazandırmak. Bunun için listesini hazırlayan yönetim, ilk bombayı patlattı. Anderlecht forması giyen ve Sırbistan Milli Takımı’nın da önemli kozlarından birisi olan Milan Jovanovic’le yapılan görüşmeler sonucunda anlaşmaya varıldı. Asıl bölgesi forvet olan ve bunun yanı sıra hem sağ açıkta, hem de sol açıkta forma giyebilen Sırp yıldız, son yıllarda Avrupa’da kendisini gösteren isimlerden birisi. Sezon sonunda sözleşmesi sona erecek olan 32 yaşındaki futbolcunun menaceriyle yapılan görüşmelerden sonuç alındı. Taraflar prensipte anlaştı.

İmza an meselesi

Bu sezon Anderlecht formasıyla 30 lig maçına çıkan Sırp oyuncu, 8 gole imza attı. Mbokani’nin forvet hattında çok etkili olmasından dolayı, Jovanovic daha çok sol açıkta forma giydi. Yönetim, bonservis bedeli ödemeyeceği 32 yaşındaki isimle yıllık 1,5 milyon Euro’ya el sıkıştı. Belçika Ligi’nin son ermesinin ardından Jovanovic, İstanbul’a gelecek ve sözleşmeye imza atacak.

Nene harekatı başlıyor

Jovanovic’le prensipte anlaşan Siyah-Beyazlılar, Nene için de en kısa sürede harekete geçecek. 2 yıldızı birden kadroya katmanın hesaplarını yapan yönetim, bu transferleri yeni sezon kampından önce bitirmek istiyor. Katar Ligi’nde aldığı ceza nedeniyle sezon sonuna kadar forma giyemeyecek olan Brezilyalı oyuncu, önümüzdeki sezonun ilk 4 maçında da cezasını çekecek. Bu nedenle oldukça mutsuz olduğunu belirten 31 yaşındaki yıldız, Kartal’ın teklifine sıcak bakıyor. Transferle bizzat ilgilenen Ahmet Nur Çebi, gerekirse kiralama yöntemiyle Nene’yi Beşiktaş’a getirecek.
Dentinho'nun beşiktaş serüveni erken Bitti!

Ara transferde büyük ümitlerle teknik direktörlüğünü Mircea Lucescu'nun takımı Ukrayna temsilcisi Shakhtar Donetsk'ten kiralanan Dentinho'nun, takımdaki geleceğinin pek de parlak olmadığı öğrenildi.

Bu sezon şu ana kadar sadece 2-0 kazanılan Orduspor karşılaşmasında ilk 11'de kendisine şans bulan genç oyuncunun, önümüzdeki ocak ayında bitecek anlaşmasından önce Ukrayna'ya geri dönmesinin yüksek ihtimal olduğu ifade edildi.

Pnpa ne demek ?

panpa ne demek,
pampa nedir,
pampa ne demek,

Bu aralar sıkça duyduğumuz panpa kelimesi aslen emo dilinde kanka anlamına geliyor.Panpa Kelimsinin dönüşüm evrelerini şematik olarak gösterecek olursak:

-> kankardeş
-> kanka
-> qanqa
-> pampa

Su sıralar özellikle inci sözlük‘te moda olan bu kelime insanın ağzına bir kere yapıştımı bir daha kurtulmak çok zor. Ayrıca panpa kelimesini pampa olarak da kullananlar var. Görürseniz, duyarsanız şaşırmayın…

Beşiktaş




Kartal da alper'e Talip!

Beşiktaş, Galatasaray'ın markajındaki Eskişehirli futbolcunun peşine düştü.

Beşiktaş, G.Saray'ın istediği Alper Potuk'a kanca attı. Yönetici Seyit Ateş'in Başkan Fikret Orman'ın isteği doğrultusunda Eskişehirspor menajeri Zafer Tüzün ile masaya oturduğu öğrenildi. Tüzün'ün, Ateş'e, "Alper için şu anda bir rakam belirlemedik. Ancak G.Saray'ın 6 milyon Euro'luk önerisi var. Alper'i isteyen kulüplerle tekrar masaya oturacağız" dediği belirtildi. Milli futbolcunun "Transferimde söz yönetimindir. Anlaştıkları kulübe giderim" sözleri Kartal'ı umutlandırdı.


Beşiktaş Son dakika tranfesleri beşiktaş rakiplere dikti gözünü

Alınan bilgiye göre Siyah-Beyazlılar'ın, ezeli rakipleri Galatasaray ve Fenerbahçe'den de bazı futbolcuları listesine aldığı öğrenildi.

Teknik direktör Samet Aybaba’nın, Sarı-Kırmızılılar’dan solbek Çağlar ile orta sahada oynayan Engin Baytar’ı, Sarı-Lacivertliler’den de Sezer Öztürk ile Serdar Kesimal’ı istediği bildirildi.

Bu oyuncuların da daha fazla oynamak adına gitmeyi düşündükleri belirtildi.















  
















 ,


BJK İnönü Stadyumu Yenileme Projesi yıkım işleri için, Kapalı Zarf Teklif Alma Usulü ile ihale yapılacaktır.
İhale kayıt numarası: 01 Yıkım İşleri

1- İşveren : BJK Beşiktaş İnşaat ve Ticaret A.Ş.
a) Adresi : Süleyman Seba Cad. No:48 BJK Plaza
A Blok Kat:1 Akaretler, Beşiktaş-İstanbul
b) Telefon numarası : 0212 310 10 00
c) Faks numarası : 0212 258 81 94

2- İhale konusu: Yıkım İşleri
a) Yeri : BJK İnönü Stadyumu

3- İhalenin;
a) Yapılacağı yer : BJK Plaza A Blok Kat:1
b) Tarihi ve saati : 27/05/2013 saat 14:00

4-İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile değerlendirmede uygulanacak kriterler İhale Şartnamesinde belirtilmiştir. İhale Dökümanları yukarıdaki adreste bedelsiz olarak görülüp, incelenebilir. İhaleye teklif vermek isteyen firmalar 250,-TL bedel ile İhale Dosyasını almak ve makbuzunu teklif dosyasına koymak zorundadır.

5- Yıkım İşlerine 17.06.2013 tarihinde Yeni Açık Tribününden başlanacaktır, diğer tribünler 01.08.2013 tarihinde ve İşverenin belirleyeceği programa göre Taşeron tarafından hazırlanıp İşverence onaylanacak İş Programına göre yapılacaktır.

6- Firmalar tekliflerini “Anahtar Teslim Götürü Bedel” üzerinden Kapalı Zarf içerisinde teklif bedeli yazı ve rakamla belirtilmiş olarak vereceklerdir.

Beşiktaş, bir yandan yıldız futbolcusu Manuel Fernandes'e gelen teklifleri iyi bir fiyatla değerlendirmek, bir yandan da satılması halinde Portekizli oyuncunun alternatifini bulmak için çaba sarfediyor. Bu sezon oynadığı futbolla Avrupa'da birçok kulübün dikkatini çeken Fernandes ile Rubin Kazan'ın ardından Premier Lig ekibi Tottenham da ciddi şekilde ilgileniyor. Bu futbolcu için Beşiktaş'ın kapısını çalan İngiliz kulübünün 10 milyon pound teklif ettiği öğrenildi. Fernandes'in gitmesine pek sıcak bakmayan yönetimin ise bu teklife 15 milyon pound isteğiyle cevap verdiği ileri sürüldü. Beşiktaş Kulübü'nün Fernandes'in gitmesi halinde de B planı da hazır. Siyah-beyazlılar, Portekizli yıldızın ayrılığı halinde Milan'ın Brezilyalı yıldızı Robinho'yu transfer etmeye hazırlandığı öğrenildi. Bunun için nabız yoklamaya başlayan Beşiktaşlı yöneticilerin ilk olarak İtalyan kulübüne 7 milyon Euro bonservis ücreti teklif ettiği belirtildi. Bu arada siyah-beyazlılarda forma şansı bulmakta zorluk çeken Fransız stoper Escude'nin bavullarını topladığı iddia edildi. Yeni sezonda kesin olarak takımdan gitmek istediğini yönetime bildiren tecrübeli stoperin ünlü İtalyan ekibi Napoli ile görüştüğü ve prensipte anlaştığı ifade edildi.

Filip Holosko: Türk vatandaşı olmak istiyorum

Beşiktaş'ın Slovak futbolcusu Filip Holosko, takım arkadaşı Tomas Sivok ile birlikte Türk vatandaşlığına geçmek istediklerini bildirdi. Holosko, takım arkadaşının da kendisi gibi Türkiye'yi ve İstanbul'u çok sevdiğini belirterek, 'Sivok da, ben de Türk vatandaşlığını istiyoruz' dedi. 5 yıldır Beşiktaş'ta forma giydiğini hatırlatan Slovak golcü, 'Burada kendimi evimde gibi hissediyorum. Hem ben, hem ailem Türkiye'de yaşamaktan çok mutluyuz' açıklamasını yaptı.

Türkiye'yi seçseydim ihanet olurdu

Beşiktaş'ın gurbetçi ismi Veli Kavlak, 17 yaşında Avusturya A Milli Takımı'ndan teklif aldığını, Türkiye'yi seçmesi halinde doğup büyüdüğü ülkeye ihanet etmiş olacağını kaydetti. Veli, 'Hiç böyle bir hocayla çalışmadım' diyerek Samet Aybaba'nın oyuncularına çok yakın davrandığını kaydetti.

Şeytanın Hileleri Ve İtirafları


Şeytanın hileleri ve itirafları

İbni Abbas hazretleri anlatır:
Resulullah ile beraber iken biri izin isteyip içeri girmek istedi.
Resulullah (O İblistir) dedi. Hazret-i Ömer, (Ya Resulallah izin verin onu öldüreyim) dedi. (Ya Ömer , biliyorsun ki; ona belli bir vakte kadar mühlet verilmiştir. Kapıyı açın gelsin) buyurdu. Şeytan, içeri girince (Ben buraya mecburen geldim. Allah gönderdi beni. İnsanları nasıl kandırdığımı doğru olarak anlatacağım) dedi. Resulullah efendimiz sordu:

- Sevmediğin ve düşman olduğun kimseler kimlerdir?
- Dünyada en çok sevmediğim ve düşman olduğum kimseler, başta sensin, sonra adil sultanlar, tevazu sahibi ve şükreden ve zekatını veren zenginler, halinden şikayetçi olmayan sabırlı, kanaatkâr ve ihtiyacını bildirmeyen müslüman fakirler, doğru sözlü tüccarlar, ihlas sahibi ve ilmi ile amel eden, şüpheli işlerden kaçan âlimler, din-i İslamı yaymaya çalışan mücahidler, emr-i maruf ve nehy-i münker yapanlar, insanlara karşı merhametli olanlar, tevbe-i nasuh ile tevbe edenler, haramdan kaçınanlar, takva ehli gençler, daima abdestli bulunanlar, daima hayır ve hasenatta bulunan cömertler, hayâ ve edep sahibi güzel huylu olan ve insanlara faydalı olan müslümanlar, Kur'an-ı kerimi tecvide uygun olarak okuyan hâfızlar, namazı vaktinde kılanlar ve herkes uyurken namaz kılan kimselerdir. Muhtaçları bulup sadaka verenleri de sevmem.

- Sevdiğin ve dost olduğun kimseler kimlerdir?
- Zalim idareciler, kibirli zenginler, hain tüccarlar, içki içenler, kötü yerlerde teganni eden, şarkı söyleyen, fuhuş yapanlar, yetim malı yiyenler, cimriler, yalan söyleyenler, gıybet edenler, kovuculuk edenler, hırsızlar, Allah’tan gayrisi üzerine yemin edenler, şart olsun diyerek ikide bir nikah üzerine yemin edenler, böylece nikahları gider, çocukları veled-i zina olur. Farz borcu dururken nafile ile iştigal edenler, zekat vermeyip sadaka verenler, namaza önem vermeyen ve geç kılanlar, temizlikte, abdestte, namazda vesvese edenler, tul-i emele [uzun dünya arzularına] sahip olanlar, hemen öfkelenip öfkesini yenemeyen kimseler benim dostum, sevdiğim kimselerdir.

- Kimleri nasıl aldatmaya çalışırsın?
- En kuvvetli adamlarımın bir kısmını âlimlere gönderirim. Bazısını gençlere, bazısını şeyhlere, bazısını da ihtiyar kadınlara musallat ederim. Bir kısmını âbidlere, bir kısmını da zahitlerin başına dert ederim. Önceki ümmetlerden bir âbid, tam 70 yıl ihlas ile Allah'a ibadet etti. Bu ibadetleri sonucunda ona öyle bir hâl ihsan edilmişti ki; dua ettiği her hasta, şifaya kavuşurdu. Onun peşine takıldım. Ona öyle numaralar yaptım ki, içki içirdim, zina ettirdim ve katil yaptım, sonunda küfre soktum onu.

- En çok neyi seversin?
- Yalanı ve kibri. Çünkü ilk yalan söyleyen ve ilk kibirlenen benim. Yalan söyleyen ve kibirlenen benim dostumdur. Yalan ve kibir benim sıfatlarımdandır, kimde ne kadar varsa, o kadar bana benzemiş olur.

- Sana göre en büyük günah hangisi?
- Dünya sevgisi ve baş olma sevdası…

- Bir müslüman namaz kılınca, Kur'an okuyunca, tevbe edince ne yaparsın?
- Namaz kılarken adeta beni bir sıtma tutar. Kur’an okuyunca, o zaman eririm, tıpkı ateşte eriyen bir kurşun gibi. Tevbe edince, belim kırılır, saçımı başımı yolarım, bütün emeklerim boşa gitti diye feryat figan ederim.

Şeytanın tuzakları
İblis yeryüzüne indiği zaman Allahü teâlâya sordu:
- Ya Rab, beni kovdun ve yere indirdin. Benim evim yok.
- Evin hamamlardır.

- Toplantı yerlerim neresidir?
- Sokak, çarşı ve pazarlar.

- Yemeğim nedir?
- Besmelesiz yenilenler.

- İçeceğim nedir?
- Alkollü içkiler.

- Ezanım nedir?
- Çalgı aletleri.

- Kitabım nedir? Ne okuyacağım?
- Uygunsuz şiirler.

- Benim hadislerim nedir?
- Yalan sözler.

- Av aleti ve tuzağım nedir?
- Kötü kadınlar.

- Yatak arkadaşım kimdir?
- Besmelesiz yatağa girenler ve sarhoşlar.

- Yol arkadaşlarım kimlerdir?
- Yola çıkarken, benim rızamı kazanmak değil de nefsinin peşinde gitmeyi düşünenin yol arkadaşı olursun.

- Yardımcılarım ve elçilerim kimdir?
- Bid’at ehli senin yardımcılarındır, büyücüler elçilerindir.

- Kardeşlerim kim?
- Mallarını israf edenler ve kötü yolda harcayanlar senin kardeşlerindir.

Fıkra +18 komik

Adamin biri poposunu hayatinda daha hic görmemiş.
Birgün adamın biriyle kavga eder ve dayak yer.
Dayak yemekten mahvolan adam, kacmaya karar verir ve
kacarken birde poposuna tekme yer.
Eve gelen adam, poposunun ağrısından duramaz
ve ilk kez aynada poposuna bakar ve:
- “Vay puşt vay, nasıl vurduysa ortadan ikiye ayırmış!” der.


Fıkralar

Temel çocukken annesine sormuş.
- Anneciğim, ben nasıl dünyaya geldim? Annesi cevaplamış :
- Biz babanla yatarken yastığın altına bir kutu şeker koyduk. Sabah bir baktık ki sen doğmuşsun. Bu fikir Temel’ in aklına yatmış. Gece yatarken yastığın altına bir kutu şeker koymuş. Sabah kalkıp baktığında heryerde karınca olduğunu görünce kızmış ve kendi kendine söylenmiş :
 - Ula şeytan diyor ki tut çarşafı silkele hepsini, ama baba yüreği işte dayanmıyor

Sultanahmet ‘ te gezinen bir turist Temel ile Dursun’ un yanına gelerek bir adres sorar. Önce ingilizce, sonra Almanca son olarakta Fransızca konuşarak adresi soran turist bir türlü derdini anlatamaz. Dursun dayanamaz ve Temel’ e :
- Ula Temel, bir yabancı dil öğrenemedik ciddi. Temel hemen cevap verir:
- Ula adam 3 yabancı dil öğrenmiş yinede derdini anlatamıyor, 1 yabancı dil öğrensen ne olacak ki

7 Mayıs 2013 Salı

Aşkın Tarifi (CAN DÜNDAR)

Eğer...
Onu hatırladıkça başı göğe ermişçesine ya da asansör boşluğuna düşmüşçesine ürperiyorsa yüreğiniz...
Ömrü saatlere sıkışmış bir kelebek telaşıyla o hüzünden bu neşeye konup
kalkıyorsanız gün boyu nedensiz...
Ve her konduğunuzda diğerini iple çekiyorsanız bu hislerin...
Onunlayken pervaneleşen yelkovanlar, onsuz mıhlanıp kalıyorsa yerine, bir
akrep kadar hain...
Sınıfta, büroda, yolda, yatakta içiniz içinize sığmıyor, ondan söz edilince yüzünüz, sizden habersiz, mis kokulu bir ekmek dilimi gibi kızarıyor, mahcup somurtuyor veya muzip sırıtıyorsa ve o, her durduğunuz yerde duruyor, her baktığınız yerden size bakıyor, siz keyiflendikçe gülüp, hüzünlendikçe ağlıyorsa...
Dünyanın en güzel yeri onun yaşadığı yer, en güzel kokusu bedenindeki ter,
en dayanılmaz duygusu gözlerindeki kederse...
Hayat onunla güzel ve onsuz müptezelse...
Elmalar pembe, kiremitler pembe, gökyüzü, yeryüzü, onun yüzü pembeyse, kışlar ilkbaharsa, yazlar ilkbahar, güzler ilkbahar...
Her şiirde anlatılan oysa...
Her filmin kahramanı o...
Her roman ondan söz ediyor, her çiçek onu açıyorsa...
Bir anlık ayrılık, bir ömür gibi geliyor ve gider gitmez özlem saç diplerinizden çekiştirip beyninizi acıtıyorsa, iştahınız kapanıyor, iştahınız açılıyor, iştahınız şaşırıyorsa, iştahınız, hasret acısında bile karşı konulmaz bir tat buluyorsa...
Eliniz telefonda yaşıyor, işaret parmağınızla ha bire onu tuşluyor, dara düştüğünüzde kapıyı çalanın o olduğunu adınız gibi biliyorsanız...
Mütemadi bir sarhoşluk halinde, her çalan telefona o diye atlıyor, vitrindeki her giysiyi ona yakıştırıyor, konuşan birini dinlerken "keşke o anlatsa" diye iç geçiriyorsanız...
Kokusu burnunuzdan, sureti gözünüzden, sesi kulağınızdan, teni aklınızdan silinmiyorsa bir türlü...
Özlemi, sol memenizin altında tek nüsha bir yasak yayın gibi taşıyorsanız gün boyu...
Hem kimseler duymasın, hem cümlealem bilsin istiyorsanız...
Onsuz geceler ıssız, sokaklar öksüzse...
Ayrılık ölüme, vuslat sehere denkse...
Gamze gamze tebessüm de onun içinse, alev alev öfke de; bunca tavır, onca sabır ve nihayetsiz kahır hep onun yüzü suyu hürmetine...
Uğruna ödenmeyecek bedel, gidilmeyecek yol, vazgeçilmeyecek konfor yoksa...
Dışarıda yer yerinden oynuyor ve "içeri"de bu sizi zerrece ilgilendirmiyorsa...
Nedensiz küsüyor, sebepsiz affediyorsanız ve bütün bu hallerinize siz bile akıl erdiremiyorsanız...
Kaybetme korkusu, kavuşma sevincinden ağır basıyorsa ve aşk, gurura baskın çıkıyorsa bu yüzden her daim...
Gece yarısı kadim bir dost gibi kucaklayan tanıdık bir şarkı, bütün acı sözleri unutturmaya yetiyorsa...
Her gidişte ayaklarınız "Geri dön" diye yalpalıyorsa ve siz kendinize rağmen dönüyorsanız, sınırsız, sabırsız, doyumsuz bir tutkuyla...
O halde bugün sizin gününüz!..
"Çok yaşa"yın ve de "siz de görün"üz.

Sigara ile ilgili komik yazılar

Sigaranın zararlarını çarpıcı örneklerle ortaya koyan ilginç duvar yazılarından bazıları şöyle:


Sigara içen ihtiyarlamaz (Genç ölür)

Sigara içenin evine hırsız girmez (Gece boyunca öksürdüğü için)

Sigara içeni köpek ısırmaz (Bastonla dolaştığı için)

Sigara iç, erken öl, cesedin genç olsun

Sigara içenlere öncelik tanıyın Çünkü onlar bu dünyada misafirdir

Sigara yavaş çekim intihardır

Sigara hem öldürür hem de süründürür

Sigara içen bir kişiyi öpmek, kül tablasını yalamak gibidir

Sigara bulaşıcı bir hastalıktır

Arkadaş için belki ölünür ama sigara içilmez

Sigaranın neresinden dönülürse kardır

Sigara iç dedeni gör, sigara içme torununu gör

Haber :)

  Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Millî içeceğimiz ayrandır." sözü, ayran denince Türkiye'de akla ilk gelen yerlerin başındaki Balıkesir'in Susurluk ilçesinde sevinçle karşılandı. İ

İlçenin adının Susurluk kazasıyla anılmasından rahatsız olan vatandaşlar, tekrar meşhur köpüklü ayranla hatırlanmak istiyor. Erdoğan'a teşekkür eden esnaf, kendisini 5 Eylül 2013'teki Ayran Festivali'ne davet etti.

Günde ortalama 20 bin arabanın geçtiği, Türkiye'nin en hareketli karayollarından birisi üzerinde bulunan Susurluk, özellikle meşhur bol köpüklü ayran ve tostuyla uğrak yeri durumunda. Belediye logosunda bile ayran motifinin bulunduğu ilçe, artık adının Susurluk kazasıyla anılmasını istemiyor. Başbakan Erdoğan'ın açıklamasının kendileri için bir fırsat olduğunu belirten esnaf, satışlarının artacağından ümitli. Lokanta işletmecisi Aziz Gürsoy, Erdoğan'ın açıklamasının ayran satan esnaf açısından büyük bir şans olduğunu söyledi. Açıklamayı memnuniyetle karşıladıklarını belirterek, "Denildiği gibi ayran gerçekten Türk insanının millî içeceğidir. MS 552-746 yılları arasında Göktürkler tarafından, yoğurdun ekşiliğini almak amacıyla suyla karıştırılmasıyla elde edilmiş bir içecektir. Susurluk'ta ise 1960'lı yıllarda, merhum ayrancı Şükrü Evren tarafından tesislerde köpüklü koyun yoğurdundan yapılarak satılmaya başlamıştır. İlçemizde halen birçok tesis ve işletmede satılan ayran, insanımızın da geçim kaynağıdır." dedi.

Gazeteci Levent Gündoğan da, "Millî içeceğimiz gerçekten ayran, çünkü 'yoğurt' sözcüğünü Avrupa'ya ihraç eden millet Türklerdir. Susurluk, 1996 yılında meydana gelen meşhur kazayla anılıyordu. Biz bundan rahatsız oluyorduk. Allah razı olsun, Sayın Başbakanımız, 'Millî içecek ayran' deyince hemen akıllara Susurluk'u getirdi. Hattâ sanal ortamda, 'Millî içeceğimiz ayransa başkentimiz Susurluk olsun' gibi espriler de yapılıyor. Bu nedenle Başbakanımız'a teşekkür ediyoruz." diye konuştu.

İlçede esnaflık yapan Zeki Çelik, ayranın Türk milletinin dünyaya armağan ettiği bir içecek olduğunu vurgulayarak, "İlçemiz ayranıyla meşhur. Biz de Sayın Başbakanımız'la aynı kanaatteyiz. Misafirlerimize ayran ikram ediyoruz. Bu açıklamanın ardından satışların artacağını düşünüyoruz. Başbakanımız'ı buraya ayran içmeye bekliyoruz." dedi.

Justin Bieber hakkında bilinmeyenler




*Tam adı Justin Drew Bieber.
*14 Mart 1994'te doğdu.
*En sevdiği renk mor. Mor giymeyi seviyor.
*En sevdiği sayı 6. (Hokeyde takım numarası)
*Canada, Atlanta'da yaşıyor.
*15 yaşına kadar ailesi bir kızla çıkmasına izin vermiyordu. Annesi O'nun bir kız arkadaşı olduğunu öğrenince "Beni gerçekten hayal kırıklığına uğrattın!" demiş. Sanıyorum ki şimdi çıkmasına izin veriliyor.
*12 yaşında Ontario'da gerçek bir şarkı yarışmasına katıldı ve ikinci oldu.
*One Time klibinde görünen Ryan Butler en iyi arkadaşı.
*Ünlü olduğu YouTube profili http://www.youtube.com/kidrauhl'dur.
*Hockey, basketbol ve futbol oynuyor.
*Birkaç tane lakabı var, JB, JBiebs, Bieber Cash, J-cutie, JustinBiebs gibi. (Ki zaten One Time klibinde de duyuyoruz. Konuşma aynen şöyle geçiyor;
-Yo usher?
-JB, what's up man?
-I'm just playing video games with Ryan.)
*O'nun için iyi bir kız arkadaş şöyle olmalı;
güzel bir gülümsemesi, güzel gözleri, muhteşem bir kişiliği olan biri olmalı. Ayrıca kız arkadaşıyla birlikteyken doğal olmak istiyormuş. Salaklaşabileceği bir kız arkadaş istiyormuş.
*Ayakkabı numarası 7 ve boyu 5'3
*En sevdiği soda Sprite.
*İlk randevusunda çıktığı kızı sahile ya da rahat konuşup, birbirlerini daha iyi tanıyabilecekleri bir yere götürmeyi seviyor. Kızı mutlu etmek istiyor, böylece kendiside mutlu oluyor.

*Usher'ı tanıyor ve gayet samimiler.
Ayrıca; Taylor Swift, Beyoncé, Rihanna, Kelsi Montagne, Justin Timberlake, P-Diddy, Dakota Fanning, Selena Gomez, Demi Lovato gibi ünlülerle de arkadaş.

*Gerçekten çok tatlı bir çocuk olduğunu hepimiz biliyoruz. Sizi biraz olsun umutlandıracak bir bilgi; Eğer gerçek aşkı bulduysa, bir hayranıyla çıkmayı hiç sorun etmeyeceğini söylüyor. Şuan bir kız arkadaşı yok ve gerçekten sevebileceği birini arıyor.

*Klipteki kızlardan biri eski sevgilisi; Christian Beadles

*En sevdiği tv programı "So You Think Yu Can Dance" ve en sevdiği dizi ise "Smallville"

*Bir kıza vermeyi en çok sevdiği hediye Hershey kisses çikolataları. (Kendisi çikolata sevmemesine rağmen!)

*Justin, YouTube'da Scott Braun adlı ve "Scooter" lakaplı biri tarafından keşfedilir. Scooter, videoları Usher'a gösterir ve Usher, Justin'in sesini çok beğenir. Böylece Justin, albüm sözleşmesini yapmış olur.

*"Down to Earth" adlı şarkısını, anne ve babasının ayrılıkları üzerine yazdığını söylüyor.

*Saçları koyu sayı ve gözleri ela!

*Bir erkek kardeşi var. Kasım 2009'da doğdu ve ismi Jaxon.

*Anneanne ve dedesiyle çok yakınlar. Hayatının çoğunu onlarla geçirmiş.

*Sahip olmak istediği bir süper güç varmış; uçmak. (Uçmak olmasada, zaten bir süper gücün var Justin. Kızları kendine hasta etmek )

*Rihanna'ya çıkma teklifi ettiği ama, Rihanna'nın kabul etmediği söyleniyor. (Haber doğruysa, tabiki kabul etmez! Rihanna 22, Justin 15 yaşında!)

*Spaghetti ve Pizza en sevdiği yiyecek.

*McDonald's'a gitmeye bayılıyor.

*En sevdiği şekerleme, Sour Patch Kids (Jelibon gibi birşey)

*Justin babasından ayrı yaşıyor. Babası Winnipeg, Manitoba, Kanada'da.

*En sevdiği romantik film, A Walk to Remember

*Justin bir klostofobik, küçük yerlerden korkuyor. Çünkü 11 yaşındayken asansörde kalmış ve 7 yaşındaykende kuzeni tarafından oyuncak kutusuna kilitlenmiş.

*Londra'da, Taylor Swift'in tur konserini, kendi şarkısı "One Time"la başlatırken ayağını kırdı. Ama sahnede bir profesyönel gibi şarkısını söylemeye devam etti.

*Tutulduğu ünlü kişi, Beyoncé!

*Justin, Roller Coaster'ın eğlenceli olduğunu düşünüyormuş ama kendisini hasta ediyormuş.

*Hayatında sadece 3 kızla çıkmış!!! (İnanamıyorum, inanamıyorum!!!!)

*Her zaman "Hayranlarımı çok seviyorum" diyor, çünkü bulunduğu yere gelmesini sağlayanın onlar olduğunu söylüyor.

*İlk randevusunda kendisinden çok utandığını söylüyor. Çünkü beyaz tişörtünün üzerine spaghetti dökmüş!

*Justin Bieber, bir solak.

*Usher her zaman onun idolüymüş, sanıyoruz onunla çalıştığı için havalarda uçuyor olmalı.

*"How to Save a Life" Justin için önemli bir şarkıymış çünkü ilk kez öpüştüğünde bu şarkı çalıyormuş.

*Sevdiği aşk şarkısı, Ne-Yo'nun So Sick adlı parçasıymış.

*Doğal güzelliği olan kızları daha çok seviyormuş. Parlak, süslü püslü kızları pek tercih etmezmiş. (Bu kaliteli olduğunu gösterir, aferin Justin! )

*İlk öpücüğü hakkında "Çok hızlı hareket etmiştim, karşmdaki kızın başka şansı kalmamıştı" diyor.

*İlk öpücüğünü verdiğinde, 13 yaşındaymış ve bu olay okul dansında olmuş.

*11 senedir kendi kendine gitar çalıyor.
5 senedir piyano çalıyor.
13 senedir bateri çalıyor.

*Çok güzel Beat Box yapıyormuş!!!

*Selena Gomez, Justin'i çok hoş bulduğunu ve hoşlandığını söylemiş ama kendisine göre çok genç olduğunu düşünüyormuş.

Justin Diyor ki;

"Canada'nın, ünlü olmanın neredeyse imkansız olduğu, çok çok küçük bir kentindenim. Bu yüzden ünlü olmayı hiç denemedim bile. YouTube'a videoları sadece eğlence için ve arkadaşlarım için yolladım.

"İlk duyduğumda, neeee? tamam, dedim."

"Sadece sen shawty!"

"Shawty" demeyi seviyormuş. Amerikanların çok kullandığı, kadınlar için bir kelime diyebiliriz.

"Eğer biri Ugg giyiyorsa, dönüp ona bakmam bile! Bu Beyonce bile olsa!"

"Aşka çok yakın biriyim"

"Kime aşık olursam onunla çıkarım."

Justin'e göre her insan aşkı bulabilir, ne kadar genç ya da yaşlı olduğu önemli değil. Ayrıca diyor ki,
"Eğlenceli kızları seviyorum."
"Kalbimi müzik yoluyla açıyorum"
"Bir hayranımla çıkmayı asla farklı görmem. Sadece, kime aşık olduğum önemli."
"İyi bir kişiliği olan, beraber çılgın olabileceğim, güzel gözleri ve gülüşü olan bir kıza, aşık olurum."

*****Justin'in anne ve babasına, Dünya'ya böyle bir mucize getirmekteki katkılarından dolayı çok teşekkür ediyoruz.



Aslında Bütün Mesele Ne Kadar İnsan Kalabildiğimizde..














                                                 










bugün bi teyze gördüm gözleri yerde utançla dileniyor. içim cız etti . Onu ilk gördüğümde saatlerce susmak ve yüzüne iz bırakan kederli hayatı okumak istedim... o kırışıklıklar.o hüzünlü gözleri. titreyen elleri.. bana bakıyor bir an, bu sefer benim gözlerim yerde. Utanıyorum…
sonra düşünüyorum.. acaba bu hale geleceği aklının ucundan geçer miydi .. şuan benim aklımın ucundan geçmiyo mesela. sonra korku sardı içimi. bu kadar mı aciz insanımız.. bu kadar mı çaresiz.. yaşlı teyzeme acımadım sakın yanlıs anlasılmasın . sadece içim cız etti işte. üzüldüm.. içimden beddua ettim bu hale getirenlere. o titreyen yaslı elleriyle torunu yasında ki birinden para istemek ne kadar gücüne gidiyosada zorundayım diyen gözleri insanı gerçekten utandırıyodu. geri döndürdüm hemen taksiyi. teyzenin yanına gittim. girdim koluna önce güzelce karnını doyurdum sonrada çıplak ayaklarına iki üç tane çorap almaya yetti param . cebimde beş lira kaldı dolmuşlada eve döndüm çok mu ?hele hele numara yapıyor diyen insanların o küçük kafalarını yerinden edip gözleriyle ağızlarını yer değiştirmek geliyor içimden. yahu kadın gelmiş seksen yaşına ne numarasından bahsediyosun sen ? sen açlık nedir biilir misin ki ? hiç önünden yemegini aldılar mı 1 hafta .. 2 hafta.. yok arkadaşım dayanamıyorum yaşlılara.. gözleri bi farklı bakar onların . küçüklüğümden beri her yaşlı gördüğümde gözlerine gözlerine bakarım taaaaa derinlerine ! bilmiyorum işte.. bi ayrı bakıyorlar. ayrı bir yaşam tecrübesi .. ayrı bi şevkat, ayrı bir masumiyet. tıpkı bir bebek gibi ..
yemek esnasında biraz sohbet ettik..
zenginmiş teyzem önceden. birine düpedüz aşık olmuş .bu sıralarda 16 yasındaymıs. ama babası baskasıyla evlendirmis. niye ? adam fakir diye.. zaman geçmiş .. teyzemin kocası teyzemi aldatmaya başlamış. hemde gözünün önünde. bu sırada teyze hamile.. neyse çocukları olmuş .bu zengin adam ! teyzeyle çocuğu dövüp duruyomuş ( PİÇ KURUSU ) teyzede almış çocuğunuu kaçmış . babasına gitmiş .. kocanın evine git diye kapıdan kovmuş eşe dosta gitmiş kimse almamış.. herkesin bir bahanesi varmış . çöp kutusunu çekmiş içine çocuğunu koymus üstünüde örtmüş sırf sıcak uyusun diye.. kendide 3 gün sabahlamış çocuğunun başında. o bi anneymiş inanabiliyo musunuz ! ve tek suçu güvenmek.. çocuğuyla dilenmeye başlamış .. halada dileniyo . allah nereye götürürse orada kalıyo .. ve tüm bunları bana anlatırken o teyzenin gözlerindeki yaşlar o kadar acı dolu boşalıyodu ki yanaklarından .. kalkıp sarıldıım .ne der insan ? üzülme ? ne düşünebilir ? yalan söylüyor ? numara ? hiç birşey diyemedim . öylece ağladı hafifte utanarak .. hiç bir anne başı eğik durmamalı . hiç bir anne bu hale gelmemeli benim ülkemde. çocuğun nerde şimdi dedim ? cevap vermedi .. kalktı teşekkür etti ağlaya ağlaya uzaklaştı.. bugün bir kez daha sükretmesini öğrendim ..





Anne sevgisinin değeri, diğer değerlerden çok üstün bir özellik taşır Bu, temiz yürekli bir anneye sahip oluşumuzdan meydana gelen bir duygudur!…

İşte, bu temiz duyguyu, kısaca şöyle anlatabiliriz: Annemiz, küçüklük anlarımızda sadece bizim iyi yolda yürümemiz, bizde de iyi ve temiz özelliklerin bulunması için, en temiz duygularını harcamıştır Genç gecelerini, ağlamaya başladığımız ve rahatsız olduğumuz anda bizim için tüketmiştir Bize her zaman öğütler vermiştir İyiye doğru gittiğimiz anda, bizimle iftihar etmiş, göğsü kabarmıştır Kötüye gittiğimiz anda da, kederlerimizle üzülmüş, yürekten ağlamıştır

Fakat, içimizde öyle kimseler var ki… Her zaman annesine karşı gelmiş, ona elinden gelen kötülüğü yapmıştır İşte, bu gibi kötü ve zalim kimseler, taş yürekli canavarlardan farksızdır Onlar, anne sevgisini bilmeyenlerdendir Bugün annesine karşı gelenin, yarın komşusuna, obasına, köyüne, giderek devletine, milletine de karşı geleceği bellidir

Bunun yanında, kimi kişiler; anne sevgisini tam olarak tatmış, iyi ve büyük kişiler arasında değer kazanmıştır Onlar da annelerinin “yorgunluk çağlarında”, ona elinden gelen yardımı yapmış, gönüllerini almışlardır

Anne sevgisi, sevgilerin en büyüğüdür

Fedakâr bir anneye her zaman iyi davranmalı, onu, yaptığımız her hareket ve başarılarımızla sevindirmeliyiz






Seni Seviyorum Sözleri

Seviyorum sevmenin acı verdiğini, her sevenin sevilmediğini bile bile.. Ama yine de bir umut taşıyorum. Belki seven sevilir diye.

Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın. Ve zaten genellikle o daha az sever seni, senin onu sevdiğinden..

Sana nasıl seviyorum dediğim merak ediyorsan çok sevdiğin uğrunda öleceğin birine seni seviyorum de.

Kül olmuş ateş yanar mı? Buz tutmuş su akar mı? Bu gözler seni sevdi başkasına bakar mı?

Hergün seni düşünmek ve yokluğunu farketmek nasıl acı veriyor bana bilirmisin. Bir gün sende severmisin.

Seni tahmin değil, tahammül edemiyeceğin kadar çok seviyorum gül’m.

Seni Seviyorum, Çünkü; Her sabah kalktığımda yaşamak için tek nedenim, sen varsın. Fakat seni sevmek için binlerce nedenim var.

Aklım seni düşünüyor.
Gözlerim seni arıyor.
Kalbim senin için çarpıyor.
Yahu bu organlar benim degil mi?
Neden hep sana çalışıyor?!

Şimdi seni düşünüyorum gülüşünü, bakışını, ve bana AŞKIM deyişini.. Seni seviyorum.

Gitmek unutmak değildir bunu sen çok iyi biliyorsun. Aklımda gözlerin varken sen buna gitmek mi diyorsun.

Ben eskiden aşk’ı bilmezdim, hep böyle gider sanırdım hayatı, umursamaz, takmaz, kendi için yaşayan, serkeş, ama öyle bir zamanda yaşıyorum ki şimdi, bana inanın her anım saniyem gecem gündüzüm, daha göremediğim bilemediğim ilerim bile onunla dolu. Hiç korkmayan ben şimdi çok korkuyorum, ya onsuz kalırsam bir gün diye.

Seni giderek daha çok seviyorum demişti.. Demekki o yüzden gitti.

๑블๑◄███▓▒░░Seni Seviyorum░░▒▓███►ஐ ๑블๑

Hayatıma giren en güzel varlıksın hep öyle kalacaksın seni seviyorum biriciğim.

Ne garip değil mi? Birgün hepimiz birimizin eski sevgilisiyle evleneceğiz.

Seni seviyorum! seni seviyorum! seni seviyorum! ohhh! ne kadar seni seviyorum bak.. birde yüzüne söyleyebilsem..

Sen seni seveni görmeyecek kadar körsen, o da sana sevgisini söylemeyecek kadar gururludur.

Bir gül olmak isterdim, dalımdan koptuğum an yalnız senin için kopayım ve yalnız senin avuçlarında solayım diye bir tanem.

Sev seni seveni Dağ’da çoban olsada, sevme seni sevmeyeni Bağdat’ta sultan olsada..

Gülmek için mutlu olmayı bekleme, belki mutluluk gülüşünde saklıdır, sakın ağlayayım deme! Belki bir yerlerde senin bir tek gülüşün için yaşayan biri vardır.

Seni çok seviyorum esmer meleğim hayatımın anlamı yaşam sebebim ALLAH’ımın bana lütfettiği en değerli hazinem ve tek varlığımsın iyiki benimsin iyiki hayatımdasın seni çokların ötesi seviyorum.

Kırıyorsa sözlerim susarım, bir daha konuşmam.
Rahatsız ediyorsa varlığım, ölürüm karşına çıkmam.
Rahatsız eden sevgim ise üzgünüm ona engel olamam.
Çünkü; Seni çok seviyorum!

Ben seni, canımdan daha çok seviyorum, hayatımın anlamı, canım cananım, gamzelim benim, mis kokulu yarim benim, sen benim için yaşamın anlamı aşk’ın tam kendisi, gönlümün sultanı, değiştirilemeyen, yedeği olmayan, ve beni ipsiz tek bağlayabilensin beter böceğim.

Sesini duysam da her an yüzünü görmek gibi değil, özlediğimi bil her an hiçbir şey seni sevmek gibi değil.

Gülmek için mutlu olmayı bekleme, belki mutluluk gülüşünde saklıdır, sakın ağlayayım deme! Belki bir yerlerde senin bir tek gülüşün için yaşayan biri vardır.

Sen en mükkemmel sevgiyi hak edicek kadar güzel fakat herkezin seni sevmeyi hak etmiyeceği kadar özelsin.

“Seni Seviyorum” kötüye kullanımdan dolayı tedavülden kaldırıldı. Piyasada dolaşanlar sahtedir, kanmayın.

Bugün ağlamayı düşünüyorsan sakın yapma çünkü bir yerde senin bir gülüşün için yaşayan biri var.

Seni seviyorum cümlesinin seni öldü cümlemizin başı sağ olsun.

Varlığınla başlayan bir günün yokluğunla bitmesine alışamadım, aklımda olduğunun yarısı kadar yanımda olsaydın hiç sensiz kalmazdım.

Yaşamak direnmektir, sevmek güvenmektir. Şunu unutma; insan bazen dünyanın hakimi, bazende küçücük bir kalbin eseridir.




Aşk Sözleri , Güzel Sözler

Aşk diye birşey yaşıyorum. Ne tek taraflı demeye dilim var. Ne de karşılıklı olduğuna ispatım.

Dünde, bugünde, yarında? Yüreğin kadar yanındayım Kendini yalnız hissettiğinde elini kalbine koy; ben hep ordayım!

Eğer, gözlerin görüyor ve kulakların da duyuyorsa; Sen aşık değilsin ve olman da imkansız.

İnsan iki şeyi saklayamaz: Sarhoş olduğunu ve aşık olduğunu.

Sonunda aşk acısı olsa da sev, çok sev. Usul usul gir yüreğime, kalbim bağrım çatlasın!

Aşk bazen yeni çıkan bir filmin fragmanı gibidir. Görebileceğin tüm güzellikler yalnızca tanıtımda verilir.

Bana büyük bir şaka yap gülüm! Kaldır gecenin lacivert perdesini gülümseyen gözlerinle. Yarına çıkart beni ne olur.

Yürekten akan sözler yüreğe akar. Ağızdan çıkan sözler ise bir kulaktan girer bir kulaktan çıkar.

Bu gece bir gözyaşı medeniyeti kuruyorum. Karşı durdukça büyüyen devleşen ve bütün engellemelere rağmen benide yutmaya hazırlanan bir medeniyet. Ama dörtnala giden bir atlı gibi sökün ediyor yaşları; dizgin ne fayda?

Sus be yüreğim, ben de biliyorum özlediğimi; Sus da bilmesin özlendiğini..

Asla aşk acısı çeken birine aşık olmayın; Çünkü o kişi yaralıdır ve yarabandı olarakta sizi kullanır.

Temiz yürekli insanlar hiçbir zaman rahat hayat yaşayamazlar, çünkü kendilerini başkalarının mutluluğu için feda ederler.

Aşk’a sınır koyamazsın ve aşık oldun mu kalbinin esirisin onun sürüklediği yerdesin; sana acı çektirse bile..

Bazı aşklar okyanus gibidir. Görmesende sonunun bir yerde bittiği ni bilirsin, şimdi okyanuslar bile kıskanır sana olan sevgimi, görmesemde biliyorum sonunu sonsuza dek bitmeyecek.

Mürekkepten denizler, kağıttan gemiler yaptım. Sonra ismini her yere yazdım. İsmini yazınca seni sevdiğimi sandın, ben seni sevmedim sana taptım!

Aşk kaçmaktan çok kovalamak, görmekten çok özlemek, gitmekten çok beklemek, dokunmaktan çok düşünmektir.

Bir kadın aşka inanmıyorum derken, aslında tek bir şey söylemek istiyordur:”Hadi beni aşka inandır.”

Eğer gökyüzü bir parça kağıt, deniz bir şişe mürekkep olsaydı yine de sana olan duygularımı yazmaya yetmezdi.

Aşk’a yalan deme! Eğer öyle ise; Yusuf ile Züleyha’nın kur’an da işi ne.

Beni hep yanlış anladın zaten sen. Geleceğim ol demiştim sana. Gel ecelim ol değil.

O yokken “hayır sevmiyorum, unuttum” deyip, onu görünce elin ayağın birbirine dolanıyorsa; aşıksın işte..

Geceleri uyuyamıyorum. Uykumun bu rüyayı bölmesinden korkuyorum. Düşlerimin sensiz kalacağından, kabusların çevrelediği hayatımın etmediğimiz bir usturayla geceyi doğramasından korkuyorum.

Aşk ateşten bir parçadır; önce ruhunu aydınlatır, sonra bedenini ıstırtır.. Ama illaki yakar benliğini kavurur.

Boşyere canı yanmaz insanın.. Ya bir eksiklik vardır geleceğe dair ya da bir fazlalık geçmişten gelen.

Gerçek aşk ya şimdi vardır, ya da asla olmayacaktır. Ya ölürsün aşkın uğruna yada zaten hayatta kalmanın bi anlamı kalmaz.






Aşkın Tarifi Nedir ?

Aşk, mutluluğu da mutsuzluğu da aynı anda tadabilmektir. Aşk, yanarken sevdiğinin bakışlarında huzuru bulabilmektir. Aşk, iki ayrı bedende tek ruh olabilmektir.